Başlangıcı Olmayan Bir Şeyin Sonu
Türk edebiyatına kavram olarak yenilik katacak bu “şeyhikâyeler” (Ding-Geschichten) Türkiye’de 28 Şubat süreci sonrası dönemin dökümünü çıkarmanın yanında, aynı zamanda yurtdışında ağırlıklı olarak İslami bir yaşantıyı seçmiş, bu zihinle yaşayan insanların hayatlarına panoramik bir bakış atma imkânı da sunar bizlere. Her şey gibi bugün İslam ve Müslümanlığın da, kapitalizmle yüzleşmesinde kendi rengini biraz daha açtığı gözlemlenecek olursa, İslam’ın biraz daha ılımanlaştığı; kapitalizmin, İslam’ı ve Müslümanları kendi çarkında erittiği ve o potada biraz da kendine benzettiği de görmezden gelinmeyecektir. Sürtüne sürtüne İslam’ın kenarlarına, köşelerine; İslam’ın kenarlarını ve köşelerini ovallaştırdığı gözlemlenecektir. Belki İslam’ı o kadim kendi olmaktan uzaklaştırdığı da söylenebilecektir. Böylece yeni modern bir İslam tahayyülünü şekillendirdiği görülecektir. Bugün İslam ve moda, İslam ve dindar burjuva, İslam ve sermaye hiçbir şekilde eski dinginliğini ve sadeliğini elde edemeyecektir, fakat yaşam devam etmekte, insan da insanı törpülemektedir. Bu hikâyeler o dönemde büyük zulümler görmüş ve o dönemde mağdur olmuş insanların anısına adanmıştır.