Batı - Doğu Divanı
BATI-DOĞU DİVANI
“Batı-Doğu Divanı”, Goethe’nin, hazırlıklarına 1814’de İranlı
şair Hâfız’ın “Divanı”nı Hammer çevirisinden okumasıyla
başlamış sayılmaktadır. Bu çeviriyle önünde açılan Müslüman
Şark dünyasını Batı’nın orientalistik (Şarkiyat) araştırmalarıyla
temellendirmiştir. Öte yandan Alman edebiyat dünyası da
başta Herder olmak üzere kendisini dünya insanlık tarihine
açılmak gibi bir ufuk genişletmesine hazırlamıştı.
Hâfız divanının Goethe’de uyandırdığı Şark’a açılma hevesi, o
sıralarda kendisi için bıktırıcı, sıkıcı bir ruh atmosferi yaratan
Fransız-Alman çekişmesinden kaynaklanmıştır. Söz konusu
eser bir anlamda bir “kaçış”tır. Sebep olan savaş havası da
Goethe’nin denge ve huzur arayan tabiatına terstir çünkü.
Eser, Goethe’nin Hâfız divanından kaynaklı Şark ve İslam
algılayışını dile getirmesinin yanı sıra Avrupa kültürünün
temelleri olarak bilinen Antik Roma-Yunan mitolojisinden
yansımalar da kendini arada bir hissettirir. Eserin başlığında ve
Doğu kelimesinin önünde Batı’nın yer alması bence her şeye
rağmen önemsenecek bir özelliktir.
Gürsel Aytaç