Muhammed İkbal'in Uzun Manzumeleri
Muhammed İkbâl, İslam kültür ve medeniyetinin insanlığa kazandırdığı büyük fikir adamlarından biridir. O, bir fikir adamı olarak sadece Hint Müslümanlarının siyasi ve kültürel geleceğini sağlam temellere oturtmaya çalışmakla kalmadı aynı zamanda yapıcı ve yapılandırıcı fikirleriyle İslam dünyasına uyanma, kendini tanıma ve mücadele azmi vermeye çalıştı. Hayatın her alanıyla ilgili ürettiği fikirler, benzer tarihi süreci yaşamakta olan diğer İslam ülkelerinin de kültürel yapılarına uyduğu için evrensel bir boyut kazanır.
İkbâl’in sunduğu fikirler, her alanda çözülme, yozlaşma ve yabancılaşma yaşayan İslam dünyası için hayata dönüş felsefesi niteliğindedir. O, bir yandan toplumu siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar etrafında toplamak, diğer yandan her bireyi insan olmanın ağır sorumluluğundan ve barındırdığı gizli gücünden haberdar etmek ister. Zira İkbâl, ‘Allah’ın yeryüzündeki halifesi’ olan insanın, üstün yetenekler ve sınırsız manevi güçlerle donatılmış olduğuna inanır ve bu inancı toplumun her bireyinde oluşturmak ister.
İkbâl’in Urduca eserlerinde yer alan uzun manzumelerin, onun felsefesinin özünü yansıtan en önemli şiirleri olduğu bütün İkbâl araştırmacıları ve eleştirmenlerin ortak görüşüdür. Bu öneme binaen uzun manzumelerin şerh edilmelerinin daha iyi anlaşılmalarını sağlayacağı düşüncesiyle bu çalışmayı hazırladık. Manzumelerin Türkçeye aktarımında, şiirlerin muhtevasını mümkün olduğu ölçüde aslına uygun aktarmaya çalışmadaki hassasiyetten daha fazlasını, beyitleri şerh esnasında İkbâl’in kastının dışına taşmama konusunda gösterdik. İkbâl uzmanlarının kılavuzluğu sayesinde bu manzumelerde İkbâl’in söylediği veya kastettiği her neyse onu aktardığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Ayrıca her manzumenin başında, yazıldığı dönemin toplum durumuna ilişkin hatırlatma niteliğindeki müstakil bir bölümden başka, şiir içinde atıfta bulunduğu fikir ve olaylara ilişkin dipnotlar da yazdık.
İkbâl’i daha çok tanımak isteyenlere yararlı olması temennisiyle…