Seyircisiz
O günden bugüne öykü ırmağını daha bir derinleştiren Safiye Gölbaşı, şimdi yeni bir kitapla selamladı okuyucusunu: Seyircisiz
Gölbaşı bu toprağa, bu toprağın özüne, ruhuna bağlı olarak kuruyor öykülerini. Başkalarının öykülerine gönül indirmiyor. Güncel eğilimlerin ışıltısına, büyüsüne kanmıyor. Kendinde, toprağında kalarak kuruyor, genişletiyor öykü evrenini. Öğrenilmiş, yapma duygulanımların, bunalımların değil sahih yaralanmaların, gerçek incinmelerin peşinden gidiyor.
Öykülerde bazen bir anne, bazen bir çocuk, bazen bir sevgili biçiminde var oluyor ama içinde hep merhamet, hep şefkat, hep vicdan…
Belki bir yakarış, bir ağıt: İhmal edilmişlere, sevgisiz ve yalnız kalmışlara, zulme uğramışlara, memleket kokusuna hasret mülteci annelere ve onların bir başka iklimde yeşermeye çalışan eksik bırakılmış çocuklarına, öğretmenine içli mektuplar yazan küçük kızlara, köklerini arayan sürgünlere…
Bir Tuba ağacı gibi yersiz yurtsuz ve tepetaklak duranlara…
Çünkü o zarar verecek kadar yakın değil bana. Çünkü talan etmek için dahi olsa ilgilenmiyor ruhumla... Şimdi biri olsa, biri beni her gün bekliyor olsa, bana âşık olsa, üzülecek olsa…
Ali Karaçalı