
Zaman Çığırından Çıkmalı
William Shakespeare’in ölümsüz kahramanı Hamlet 17. yüzyılda “Çığırından çıkmış bir zaman bu. Ey kör talihim benim. Bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek” diye haykırır. Hamlet’in bu yakarışına en keskin yanıtlardan birini iki yüzyılın kesişme noktasında yaratıcılığına başlayan Rus filozof Lev Şestov verir. Düşünür için hakikat trajedide, trajedi zamanın çığırından çıkmasındadır! Bu nedenle Şestov “Gelecek nesiller bizden korku içinde kaçsın, tarih isimlerimizi ortak insan davasına hain olarak damgalasın! Yine de çirkinliğe, yıkıma, deliliğe, kaosa, karanlığa ilahiler yazacağız. Tek bir çim büyümese bile orada” sözleriyle yeni bir gerçekliğe, trajedinin gerçekliğine davet eder bizleri. Düşünürün bu hakikat yolculuğuna Puşkin, Lermontov, Gogol, Dostoyevski, Turgenev, Çehov, Tolstoy gibi XIX. Yüzyıl Rus edebiyatının usta kalemleri eşlik eder. Trajedi gerçekliğinin yoldaşlarıdır artık onlar. Zira Şestov bu yazarları bir anlamda Hamlet’in haykırışına verdikleri cevapla veya tutumla anlamlandırır. Ona göre düzenin olmadığı bir yaşam ve bu nedenle sonsuz olasılıkların olduğu bir yaşam düşünülmelidir. Bu yaşamda en utanç verici duygu olan korku hissi kaybolur. Zira buradaki erdemler düzenle ifade edilen dünyadaki erdemlerle aynı değildir. Yaşamın ilk ve temel koşulu kanunsuzluk, kaos olmalıdır. Düzenin, yasanın sağlamlaştırdığı tek şey uykudur. Uyku ise ölümdür! UYANMAYA!
Tek bir çimin bile büyümediği bir gerçeklikte deliliğe, karanlığa, kaosa ilahiler yazanlar ve yazamayanlarla yolculukta, temelsizliğin tanrılaştırılmasıyla yol aldığımız çalışmamızın sarsıcı bir varoluşsal sorgulamaya eşlik etmesi dileğiyle.